Büyükbabasına benziyor.
- He looks like his grandfather.
Tom, Mary'nin onun büyükbabasının altın saatini çaldığından oldukça emindi.
- Tom was reasonably certain that Mary had stolen his grandfather's gold watch.
Dedem yaşından dolayı pek iyi duyamıyor.
- Because of his age, my grandfather doesn't hear well.
Dedem masasında sık sık okur ve çalışırdı.
- My grandfather would often read and study at this desk.