Altı kalktım, ve yedide evden ayrıldım.
- Got up at six, and left home at seven.
O, telefona cevap vermek için kalktı.
- She got up to answer the phone.
Onların bir ideali sabahları kalkmak için bir sebepleri yok.
- They lack an ideal, a reason to get up in the morning.
Erken kalkmak onun alışkanlığıydı.
- It was his habit to get up early.
Genellikle saat sekizde kalkarım.
- I usually get up at eight o'clock.
Genellikle saat altı otuz civarında kalkarım.
- I usually get up at about six-thirty.
Tom'un doğum günü için bir parti düzenleyelim.
- Let's get up a party for Tom's birthday.
Onlar Tom'un doğum günü için parti düzenleyecekler.
- They will get up a party for Tom's birthday.
I'm having difficulty getting up the stairs.
I could see that he was getting up a temper.
I didn't get up until midday.
As dusk fell a storm got up.
Get up off the couch and clean this mess!.
The general got up a large body of men.