Tenis ve golf oynamaktan hoşlanırım.
- I like playing tennis and golf.
Yağmur yağsa bile golf oynayacak.
- He'll play golf even if it rains.
Golf oynamak çok eğlenceli.
- Playing golf is great fun.
Benim hobim golf oynamaktır.
- My hobby is playing golf.
Bir golf kulübüne katılacağım.
- I will join a golf club.
Tom, babasının ona vermiş olduğu golf kulübüne çok bağlı idi.
- Tom was very attached to the golf clubs that his father had given him.
Bu kimin golf çantası?
- Whose golf bag is this?
Tom'a bir golf topu çarptı
- Tom got hit by a golf ball.
Bu, golf topundan daha büyük değil.
- It's no bigger than a golf ball.
Tom golf arabasını bir kum kapanına sürdü.
- Tom drove his golf cart into a sand trap.
Tom golf arabasına bindi.
- Tom got in the golf cart.
Tom'un mağazası golf sopası, top, ayakkabı ve diğer aksesuarları satmaktadırç
- Tom's store sells golf clubs, balls, shoes and other accessories.
O bir golf sopası ile onu öldüresiye dövdü.
- She beat him to death with a golf club.
Bir golf kulübüne katılacağım.
- I will join a golf club.
Üç yıl önce golf kulübüne katıldım.
- I joined the golf club three years ago.
Bu golf sahası üye olmayanlara açık değildir.
- This golf course is not open to non-members.
Tom'un bir golf sahası var.
- Tom owns a golf course.
Kendimi iyi bir golf oyuncusu olarak görmüyorum.
- I don't consider myself to be a good golfer.
Tom oldukça iyi bir golfçüdür.
- Tom is a pretty good golfer.
En sevdiğin golfçü kimdir?
- Who's your favorite golfer?
Tom and I both like to play golf.
- Both Tom and I like to play golf.
Tom says he wants to play golf with me.
- Tom says he wants to play golf with me.
Tom does not play golf.
- Tom doesn't play golf.
Tom doesn't play golf.
- Tom does not play golf.
It's about being a golf widow, shrugged Rita. What do women do when their husbands are playing golf?.
Tom got in the golf cart.
- Tom golf arabasına bindi.
Tom drove his golf cart into a sand trap.
- Tom golf arabasını bir kum kapanına sürdü.
My hobby is playing golf.
- Benim hobim golf oynamaktır.
Tom didn't feel like playing golf.
- Tom'un canı golf oynamak istemiyordu.
I don't consider myself to be a good golfer.
- Kendimi iyi bir golf oyuncusu olarak görmüyorum.
Tom's store sells golf clubs, balls, shoes and other accessories.
- Tom'un mağazası golf sopası, top, ayakkabı ve diğer aksesuarları satmaktadırç
Tom was beaten to death with a golf club.
- Tom bir golf sopasıyla ölesiye dövüldü.
Tom got hit by a golf ball.
- Tom'a bir golf topu çarptı
The golf ball almost went in the hole.
- Golf topu neredeyse deliğe giriyordu.
Whose golf bag is this?
- Bu kimin golf çantası?