She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm.
- Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı.
There's almost no water left in the pond.
- Gölette neredeyse hiç su yok.
There is little water in the pond.
- Gölette çok az su var.
There's almost no water left in the pond.
- Gölette neredeyse hiç su yok.