going to a geographic region

listen to the pronunciation of going to a geographic region
Английский Язык - Турецкий язык

Определение going to a geographic region в Английский Язык Турецкий язык словарь

into
içine

Norveç'te yaşanan katliam ve son günlerde İngiltere'deki ayaklanma ve yağma, dünyanın içine sürüklendiği durum itibarı ile dehşet vericidir. - The massacre in Norway and the recent rebellion and the booty in England, are dreadful in consideration of the circumstances that the world drifted into.

Kaza, trafiği büyük bir karışıklık içine soktu. - The accident threw traffic into great confusion.

into
içine doğru

Tom suyun içine doğru yürüdü. - Tom waded into the water.

o evine içine doğru koştuğunda , kedi kasılarak ipliğin etrafında yürüyordu. - The cat was strutting around the yard, when it suddenly ran into the house.

into
biçimine
into
(Bilgisayar) yeni iletileri
into
in içine
into
şekline
into
-a
into
-da
into
-e meraklı
into
hasta

Tom Mary'nin hastane odasına bir şişe viski kaçırdı - Tom smuggled a bottle of whiskey into Mary's hospital room.

Onun uzun hastalığı onu borçlandırdı. - His long sickness ran him into debt.

into
-e
into
edat içine
into
{e} içine; içeri; -e, -ye
into
{e} ye
into
be into ile meşgul olmak
into
{e} haline

Tom'un elleri sıkıca yumruk haline getirildi. - Tom's hands were tightly clenched into fists.

Böcek bir pupa halinden ergen haline dönmüştür. - The insect grew out of a pupa into an imago.

into
{e} içeriye

Tom kapı camını kırdı, içeriye girdi, kapının kilidini açtı ve arabaya bindi. - Tom broke the door window, reached inside, unlocked the door and got into the car.

into
meraklısı olmak
into
dahiline
Английский Язык - Английский Язык
into

The plane flew into the open air.

going to a geographic region

    Расстановка переносов

    Go·ing to a ge·o·gra·phic re·gion

    Турецкое произношение

    gōîn tı ı ciıgräfîk ricın

    Произношение

    /ˈgōən tə ə ˌʤēəˈgrafək ˈrēʤən/ /ˈɡoʊɪn tə ə ˌʤiːəˈɡræfɪk ˈriːʤən/
Избранное