Hayatınızdaki nihai hedefiniz nedir?
- What is your ultimate goal in your life?
Onlar hedefine ulaştı.
- They reached their goal.
Onlar amaçlarına ulaştılar.
- They will have achieved their goal.
İtiraf ediyorum, o olmadan yaşamımın bu on yılı boş ve amaçsız olurdu.
- I admit that, without him, those ten years of my life would have been empty and without goals.
O, bir gol attığında, kalabalık bağırdı.
- The crowd yelled when he scored a goal.
Forvet oyuncusu gol attı.
- The forward kicked a goal.
Tom topu kaleye tekmeledi.
- Tom kicked the ball into the goal.
Kaleci topa dokunduğunda hakem diğer takıma bir köşe vuruşu verdi.
- When the goalkeeper touched the ball, the referee awarded the other team a corner kick.
Az sayıda amacın olduğunda yaşlanırsın.
- When you have few goals, you get older.
Except for those who directly benefit from the system, life becomes a goalless existence, in which the worst human aberrations start germinating.