Onlar hedeflerine ulaştılar.
- They attained their goal.
Merkezin hedefi, diğer ülkelerden gelen gençleri belli bir zaman aralığında eğitmek olmalıdır.
- The goal of the center should be to train young people from other countries within a specific time period.
İtiraf ediyorum, o olmadan yaşamımın bu on yılı boş ve amaçsız olurdu.
- I admit that, without him, those ten years of my life would have been empty and without goals.
Amaçlarımıza ulaşmak için her zaman çaba harcamak zorundayız.
- We always have to make efforts to reach our goals.
O, bir gol attığında, kalabalık bağırdı.
- The crowd yelled when he scored a goal.
Forvet oyuncusu gol attı.
- The forward kicked a goal.
Fransa'nın kalecisi yere daldı ve Ronaldo'nun atışını kurtardı.
- The goalkeeper for France dived to the ground and saved Ronaldo’s shot.
Tom topu kaleye tekmeledi.
- Tom kicked the ball into the goal.
Az sayıda amacın olduğunda yaşlanırsın.
- When you have few goals, you get older.
... fame," that was never the ultimate goal of any of this. ...
... to lead as President Obama is towards this goal of no nuclear weapons. And third, that ...