Dışarı çıkmaktansa evde kalmayı tercih ederim.
- I would rather stay at home than go out.
Bir yerde içki içmek için dışarı çıkmak ister misiniz?
- Would you like to go out to have a drink somewhere?
Dışarıya çıkmak ve yiyecek bir şey almak ister misin?
- Do you want to go out and get something to eat?
İşten sonra bir içki için dışarıya çıkmak ister misin?
- Would you like to go out for a drink after work?
Benimle flört etmek ister misin?
- Would you like to go out with me?
Bir yerde içki içmek için dışarı çıkmak ister misiniz?
- Would you like to go out to have a drink somewhere?
Ben dışarı çıkmak istemiyorum.
- I don't want to go out.
Köpek dışarı gitmek istiyor.
- The dog wants to go outside.
Şu anda dışarı gitmek tehlikeli.
- It's dangerous to go outside right now.
Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
- I wish you would shut the door when you go out.
Dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var.
- I can't go out because I have a lot of homework.
They went all out for his eightieth birthday party and chartered a tour boat on the bay.
The lights went out.
They've been going out since for 3 years now, but still live apart.
He thought Nehru jackets went out only in the late seventies.
After going to Joan's for dinner, they went out.
And cold the poor man lies at night, / And so goes out the year.