O benim şirketimden memnundu.
- She was glad of my company.
Seninle tanıştığıma memnun oldum.
- I'm so glad I met you.
Seninle tanıştığıma memnun oldum.
- I am glad to meet you.
Lise sırasında hoşnutlukla yurt dışına gitmek isterdim ama ebeveynlerim gitmemi istemezdi.
- I would have gladly gone abroad during high school, but my parents didn't want me to.
Sadece ,sana yardım etmekten çok hoşnut olacak.
- He will be only too glad to help you.
Onun bekar olduğunu duymaktan dolayı mutluyum.
- I'm glad to hear that she is unmarried.
Herne zaman yardıma ihtiyacın olursa yardım etmekten mutluluk duyarım.
- I am glad to help you whenever you need me.
O bize yardım etmek için sadece çok sevinçliydi.
- She was only too glad to help us.
God that glads the lover's heart,.