I love to wear sport clothes.
- Spor giyinmeyi seviyorum.
What's wrong with wearing pink?
- Pembe giyinmekle ne yanlış?
Tom has to dress up for work.
- Tom görev için giyinmek zorundadır.
I have to get dressed now.
- Şimdi giyinmek zorundayım.
I have to dry my hair, put on makeup and get dressed.
- Saçımı kurulamak, makyaj yapmak ve giyinmek zorundayım.
Tom is in the dressing room.
- Tom giyinme odasında.
Tom went into his dressing room.
- Tom giyinme odasına gitti.
She was dressed like an actress.
- O bir aktris gibi giyinmişti.
Upon the day appointed for their execution she cut off her hair and dressed herself as if going to a fete.
- Onların idamı için belirlenen günde, o sanki şölene gidiyormuş gibi saçını kesti ve giyinip kuşandı.
Tom got out of bed and got dressed.
- Tom yataktan çıktı ve giyindi.
I got dressed early, but the workmen have not yet arrived.
- Ben erken giyindim ama işçiler henüz gelmedi.
She dressed up for the party.
- O, parti için giyindi.
She was dressed all in black.
- O tümüyle siyah giyindi.
Have you finished dressing?
- Giyinmeyi bitirdin mi?
Tell her that I am dressing.
- Ona giyindiğimi söyle.
I have to get dressed now.
- Şimdi giyinmek zorundayım.
Tom helped his son get dressed.
- Tom oğlunun giyinmesine yardımcı oldu.
He needs ten hours to get dressed.
- Onun giyinmek için on saate ihtiyacı var.
I have to dry my hair, put on makeup and get dressed.
- Saçımı kurulamak, makyaj yapmak ve giyinmek zorundayım.
Sami was dressed in cowboy attire.
- Sami kovboy kıyafeti giyindi.