Eski kitaplarımı bağışlıyorum.
- I'm giving my old books away.
Bu yıl birbirimize Noel armağanları vermek yerine hediyeler için harcayacağımız miktarı hayır kurumuna bağışladık.
- Instead of giving each other Christmas presents this year, we donated the amount we would have spent on presents to a charity.
Arabamı hibe ediyorum.
- I'm giving my car away.
Eşyalarımı hibe ediyorum.
- I'm giving my stuff away.
Doğum yapma süreci çok acı vericidir.
- The process of giving birth is very painful.
Güzel bir bayanı öperken güvenle araba sürebilen bir sürücü sadece öpücüğe hakettiği ilgiyi vermiyordur.
- Any man who can drive safely while kissing a pretty lady is simply not giving the kiss the attention it deserves.
Televizyon bilgi vermek için çok önemli bir araçtır.
- Television is a very important medium for giving information.
Televizyon bilgi vermek için çok önemli bir araçtır.
- Television is a very important medium for giving information.
Tom ölünceye kadar konserler vermeye devam etti.
- Tom continued giving concerts until he died.
Nesne, yanıp sönen ışıklar vererek, güneye doğru uçtu.
- The object flew away to the south, giving out flashes of light.
Sally, piyano dersleri vererek geçimini sağlıyor.
- Sally earns her living by giving piano lessons.