Denemek zorunda kaldım. - I had to give it a try.
Denemek zorunda kaldım.
I had to give it a try.
Onu nasıl yapacağımı bilmiyordum fakat denemek için istekliydim. - I didn't know how to do it, but I was willing to give it a try.
Onu nasıl yapacağımı bilmiyordum fakat denemek için istekliydim.
I didn't know how to do it, but I was willing to give it a try.