Entries are now being accepted.
- Girişler artık kabul edilmektedir.
Our company is going to be left behind too if we don't create an environment in which we can get instant Internet access.
- Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak.
I have attached instructions on how to use FTP to access our files.
- Dosyalarımıza giriş için FTP'nin nasıl kullanılacağına dair bilgileri ekledim.
The newest version uses facial-recognition software to validate a login.
- Yeni sürümü bir giriş doğrulamak için yüz tanıma yazılımı kullanır.
In the introduction, the author is stating as follows.
- Giriş bölümünde, yazar aşağıda gösterildiği gibi belirtiyor.
The introduction of the new tax is expected to affect the entire economy.
- Yeni vergi girişinin tüm ekonomiyi etkilemesi bekleniyor.
Tom was denied entry.
- Tom'un girişi reddedildi.
The entry requirements for the essay competition are very strict.
- Kompozisyon yarışması için giriş şartları çok sıkıdır.
Where is the entrance to the museum?
- Müzenin girişi nerede?
A car stopped at the entrance.
- Girişte bir araba durdu.
Thanks for your input.
- Veri girişin için teşekkürler.
We gave them our input.
- Onlara bizim veri girişini verdik.
If you combine them in this way, you get a 14 port USB hub.
- Bunları bu şekilde birleştirirsen; 14 girişli bir USB çoklayıcı elde edersin.
She beckoned me to come in.
- O bana içeri girmem için işaret etti.
May I come in? Yes, certainly.
- İçeri girebilir miyim? Evet, kesinlikle.
He's studying hard so he can pass the entrance exam.
- Giriş sınavını geçebilsin diye, o sıkı çalışıyor.
Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.
- Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.
Tom must've heard us enter.
- Tom bizim girişimizi duymuş olmalı.
Tom is an enterprising young man.
- Tom girişimci genç bir adam.
Upon arriving home, he immediately set about preparing a meal.
- Eve vardıktan sonra derhal bir yemek hazırlamaya girişti.
In the introduction, the author is stating as follows.
- Giriş bölümünde, yazar aşağıda gösterildiği gibi belirtiyor.
Yes. She got an introduction from her previous doctor and transferred to this hospital.
- Evet. O önceki doktorundan bir giriş aldı ve bu hastaneye transfer edildi.
Tom watched them hurry through the doors, a disagreeable expression on his face.
- Tom, yüzünde tatsız bir ifade, onların kapılardan acele ile girişini izledi.
Tom moved toward the doorway.
- Tom girişe doğru hareket etti.
I can't believe that you actually got into Harvard.
- Harvard'a gerçekten girdiğine inanamıyorum.
Tom got into bed and turned off the light.
- Tom yatağa girdi ve ışığı kapattı.
Tom tried to get into the locked room.
- Tom kilitli odaya girmeye çalıştı.
Tom studied hard so he could get into college.
- Tom çok çalıştı böylece üniversiteye girebildi.
Knock on the door before entering the room.
- Odaya girmeden önce kapıyı tıklat.
For our children to be safe, please do not enter adult sites.
- Çocuklarımızın güvenliği için, lütfen yetişkin sitelerine girmeyin.
Let's not go into details.
- Ayrıntıya girmeyelim.
Tom wanted to go into politics.
- Tom siyasete girmek istedi.
The admission costs six euros but on Sundays it's free.
- Giriş ücreti 6 £ ama Pazar günleri ücretsiz.
He applied for admission to the club.
- O, kulübe giriş için başvurdu.
I will meet you in the hotel foyer.
- Ben sizi otelin giriş salonunda karşılayacağım.
The introduction of the new tax is expected to affect the entire economy.
- Yeni vergi girişinin tüm ekonomiyi etkilemesi bekleniyor.
Yes. She got an introduction from her previous doctor and transferred to this hospital.
- Evet. O önceki doktorundan bir giriş aldı ve bu hastaneye transfer edildi.
You are banned from entering this place.
- Buraya girişiniz yasaklandı.
The man is checking in at a hotel.
- Adam bir otelde giriş yapıyor.
This is the main gate to their house.
- Onların evinin giriş kapısı burasıdır.
A car was blocking the gateway.
- Bir araba giriş kapısını kapatıyordu.
Tom was standing in the doorway.
- Tom girişte duruyordu.
A man suddenly appeared in the doorway.
- Kapı girişinde aniden bir adam göründü.
Please hang your coat in the anteroom.
- Lütfen ceketinizi giriş salonunda asın.
No admittance during the performance.
- Gösteri boyunca giriş izni yoktur.
A car was blocking the gateway.
- Bir araba giriş kapısını kapatıyordu.