girer

listen to the pronunciation of girer
Турецкий язык - Английский Язык
enters
Shows the number of visits whose first non-graphic request (where they started) was for that page
gir
come in

We didn't hear you come in. - İçeri girdiğini duymadım.

She beckoned me to come in. - O bana içeri girmem için işaret etti.

gir
(Bilgisayar) sign in
gir
(Bilgisayar) retype
gir
incur
gir
got into

Would you mind telling me how you got into my office? - Sakıncası yoksa ofisime nasıl girdiğini bana söyler misin?

Tom broke the door window, reached inside, unlocked the door and got into the car. - Tom kapı camını kırdı, içeriye girdi, kapının kilidini açtı ve arabaya bindi.

gir
get into

Tom tried to get into the locked room. - Tom kilitli odaya girmeye çalıştı.

Does Tom get into the city very often? - Tom çok sık şehre girer mi?

gir
fallen under
gir
{f} enter

This ticket allows two people to enter. - Bu bilet iki kişinin girmesine olanak tanır.

For our children to be safe, please do not enter adult sites. - Çocuklarımızın güvenliği için, lütfen yetişkin sitelerine girmeyin.

gir
gone into
gir
fell under
gir
fall under
gir
go into

I saw Jane go into her classroom with a smile. - Jane'nin tebessümle sınıfana girdiğini gördüm.

The system will go into operation in a short time. - Sistem kısa bir süre içinde hizmete girecek.

gir
went into
Ahmak adam söz bulamayınca bahse girer
(Atasözü) A wager is a fool's argument
güneş girmeyen eve doktor girer
(Atasözü) An apple a day keeps the doctor away
bu karar ... tarihinde yürürlüğe girer
(Hukuk) this decision shall take effect on
bu ürün ne zaman indirime girer
When will this item go on sale
kapıdan kovsan/kovulsa bacadan düşer/girer
(Konuşma Dili) He is shamelessly persistent
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение girer в Турецкий язык Турецкий язык словарь

GÎR
(Osmanlı Dönemi) f. (Giriften) "Tutmak, yakalamak" mastarının emir köküdür. Türkçedeki: yapan, tutan, tutucu, dağılan, yayılan gibi mânalara gelir. Kelimenin sonuna eklenir
girer
Избранное