We look forward to your entries.
- Girdileriniz için can atıyoruz.
A study has found that Wikipedia is wrong in 90 percent of its entries on health and medical matters.
- Bir çalışma, Wikipedia'nın sağlık ve tıp konularındaki girdilerinin yüzde 90'ının hatalı olduğunu buldu.
I entered someone else's room by mistake.
- Ben yanlışlıkla başka birinin odasına girdim.
My brother was so absorbed in reading that he did not notice me when I entered the room.
- Erkek kardeşim okumaya öylesine dalmıştı ki odaya girdiğimde beni farketmedi.
We didn't hear you come in.
- İçeri girdiğini duymadım.
She beckoned me to come in.
- O bana içeri girmem için işaret etti.
We look forward to your entries.
- Girdileriniz için can atıyoruz.
A study has found that Wikipedia is wrong in 90 percent of its entries on health and medical matters.
- Bir çalışma, Wikipedia'nın sağlık ve tıp konularındaki girdilerinin yüzde 90'ının hatalı olduğunu buldu.
He got into this school in September last year.
- Geçen yıl eylül ayında bu okula girdi.
I can't believe that you actually got into Harvard.
- Harvard'a gerçekten girdiğine inanamıyorum.
Does Tom get into the city very often?
- Tom çok sık şehre girer mi?
It's possible that Tom will get into Harvard.
- Tom'un Harvard'a girmesi mümkündür.
Knock on the door before entering the room.
- Odaya girmeden önce kapıyı tıklat.
This ticket allows two people to enter.
- Bu bilet iki kişinin girmesine olanak tanır.
I saw him go into the toilet a few minutes ago.
- Beş dakika önce onun tuvalete girdiğini gördüm.
Let's not go into details.
- Ayrıntıya girmeyelim.