gir

listen to the pronunciation of gir
Турецкий язык - Английский Язык
come in

May I come in? Yes, certainly. - İçeri girebilir miyim? Evet, kesinlikle.

We didn't hear you come in. - İçeri girdiğini duymadım.

(Bilgisayar) sign in
(Bilgisayar) retype
incur
got into

I can't believe that you actually got into Harvard. - Harvard'a gerçekten girdiğine inanamıyorum.

He got into this school in September last year. - Geçen yıl eylül ayında bu okula girdi.

get into

Tom studied hard so he could get into college. - Tom çok çalıştı böylece üniversiteye girebildi.

Does Tom get into the city very often? - Tom çok sık şehre girer mi?

fallen under
{f} enter

An Englishman, a Belgian and a Dutchman enter a pub and sit down at the counter. Says the barkeeper, Wait a minute, is this a joke or what? - İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne?

This ticket allows two people to enter. - Bu bilet iki kişinin girmesine olanak tanır.

gone into
fell under
fall under
go into

Tom wanted to go into politics. - Tom siyasete girmek istedi.

I saw Jane go into her classroom with a smile. - Jane'nin tebessümle sınıfana girdiğini gördüm.

went into
Gir tuşu
Enter key
gir-çık belgesi
triptyque, tryptique, tryptyque
metin gir
(Bilgisayar) enter text
metni gir
(Bilgisayar) enter text
sıraya gir
get into the line
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение gir в Турецкий язык Турецкий язык словарь

GÎR
(Osmanlı Dönemi) f. (Giriften) "Tutmak, yakalamak" mastarının emir köküdür. Türkçedeki: yapan, tutan, tutucu, dağılan, yayılan gibi mânalara gelir. Kelimenin sonuna eklenir
DÂR Ü GİR
(Osmanlı Dönemi) Kavga, savaş, muharebe, harp, ceng
gir
Избранное