Tom sokakta yatan bir sarhoşu fark etti.
- Tom noticed a drunk lying in the street.
Ben dün gece çok sarhoştum.
- I was so drunk last night.
Sarhoş adam düz yürüyemiyordu.
- The drunken man couldn't walk straight.
Polis memuru el fenerini sarhoş adamın yüzüne tuttu.
- The officer shone his flashlight in the drunken man's face.
Tom'un canı sarhoş olmak istedi.
- Tom felt like getting drunk.
Sarhoş olmak için yeterince içelim.
- Let's drink enough to get drunk.
Tom eve sürmek için çok içkili.
- Tom is too drunk to drive home.
Tom elinde bir cin ve tonikle odanın köşesinde durdu.
- Tom stood in the corner of the room with a gin and tonic in his hand.
Tom'un elinde cin ve toniğe benzeyen bir şey vardı.
- Tom had what looked like a gin and tonic in his hand.
Fahişelik, kumar, uyuşturucu madde kullanımı, sarhoşluk, düzeni bozmak ve diğer yasadışı etkinlikler kesinlikle yasaklanmıştır.
- Prostitution, gambling, the use of narcotic substances, drunkenness, disorder, and all other illegal activities are STRICTLY FORBIDDEN.
O, gerçek bir ayyaştı.
- He was a real drunkard.
Ayyaşlar genellikle oldukça komiktirler.
- Drunkards are often quite amusing.