We should strike a balance between our expenditure and income.
- Kazancımız ve giderimiz arasında orta yolu bulmalıyız.
I doubt that Tom had to sell his car in order to raise money for medical expenses.
- Tom'un sağlık giderlerini karşılamak için arabasını satmak zorunda kaldığından şüpheliyim.
I paid the bill out of my expense account.
- Ben faturayı gider hesabımdan ödedim.
The apple appeased my hunger temporarily.
- Elma, açlığımı geçici olarak giderdi.
Tom calculated his expenses.
- Tom giderlerini hesapladı.
Tom can't get along on his salary because he has high medical expenses.
- Tom yüksek sağlık giderleri olduğu için maaşıyla geçinemiyor.
Her smooth entry into the ranks of the royal family will help to dispel these fears.
- Onun kraliyet ailesinin saflarına düzgün girişi bu korkuların giderilmesine yardımcı olacaktır.
Here's some deodorant.
- İşte bir koku giderici.