Early in his boyhood he had learned to form ropes by twisting and tying long grasses together, and with these he was forever tripping Tublat or attempting to hang him from some overhanging branch.
Why did we have to come on this tour? It's really boring.
- Neden bu geziye gelmek zorundaydık? Gerçekten çok sıkıcı.
The purpose of our trip is to visit friends and see some tourist spots.
- Gezimizin amacı arkadaşları ziyaret etmek ve bazı turistik noktaları görmektir.
He was traveling in the Philippines this time last year.
- Geçtiğimiz yıl bu zamanda Filipinler'de geziyordu.
He was traveling in the Philippines this time of last year.
- Geçtiğimiz yılın bu zamanında Filipinler'de geziyordu.
Their trip has been cancelled due to rain.
- Yağmur nedeniyle onların gezisi ertelendi.
You will benefit by a trip abroad.
- Yurt dışında bir gezi size yarar sağlayacaktır.
I want to go on a journey around the world if possible.
- Ben mümkünse dünyanın etrafında bir geziye çıkmak istiyorum.
Tom went sightseeing.
- Tom gezi turuna gitti.
I want to get a sightseeing visa.
- Bir gezi için vize almak istiyorum.
The object of the journey was to visit Grandma.
- Gezinin amacı, büyükanneyi ziyaret etmekti.
I want to go on a journey around the world if possible.
- Ben mümkünse dünyanın etrafında bir geziye çıkmak istiyorum.
If it rains tomorrow, the excursion will be canceled.
- Yarın yağmur yağarsa gezi iptal edilecek.
Most students do the sights of Kyoto on their school excursion.
- Çoğu öğrenci okul gezilerinde Kyoto'nun görülmeye değer yerlerini geziyorlar.
They chartered a bus for the firm's outing.
- Firmanın gezileri için bir otobüs kiraladılar.
It rains so often in the wet season that it's hard to plan outings.
- Yağışlı mevsimde o kadar sık yağmur yağar ki gezintileri planlamak zordur.
She walked around looking for him.
- Onu arayarak etrafta gezindi.
The man walked around the corner.
- Adam köşenin çevresinde gezindi.
I'm looking forward to touring bookstores in the US.
- Amerika'daki kitapçılarda gezinmeyi dört gözle bekliyorum.
Tom is still touring with Mary's band.
- Tom hâlâ Mary'nin grubuyla geziyor.
Don't accept rides from strangers.
- Yabancılardan gezinti kabul etmeyin.
Would you like a ride?
- Bir gezinti ister misiniz?
He took part in the expedition.
- O, keşif gezisine katıldı.
Some problems are expected on their expedition.
- Onların keşif gezisinde bazı sorunlar bekleniyor.