Ne yazık ki telefon bozuk.
- Unfortunately the telephone was out of order.
Çamaşır makinesi biraz bozuk.
- The washing machine is somewhat out of order.
Bu asansör arızalıdır.
- This elevator is out of order.
Bu hizmet geçici olarak arızalı.
- This service is temporarily out of order.
Bir defa kötü bir alışkanlığı başlayınca, ondan kurtulmak zor olabilir.
- Once you've got into a bad habit, it can be difficult to get out of it.
Boston'dan kurtulmak zorundaydım.
- I had to get out of Boston.
Tom arabadan inmek istiyordu.
- Tom wanted to get out of the car.
Tom arabadan inmek ve yürümek istedi.
- Tom wanted to get out of the car and walk.
Tom arabadan inmek ve yürümek istedi.
- Tom wanted to get out of the car and walk.
Tom arabadan inmek istiyordu.
- Tom wanted to get out of the car.
Kaç Tom. Çık buradan!
- Run, Tom. Get out of here!
Dün saat kaçta yataktan çıktın?
- What time did you get out of bed yesterday?
Uçağın kontrolleri düzensizdi.
- The controls of the plane were out of order.
Onun odası her zaman düzensizdir.
- His room is always out of order.
Makine hizmet dışıdır.
- The machine is out of order.
Bu asansör hizmet dışıdır.
- This elevator is out of order.
O, kitapları kitaplığa karmakarışık koydu.
- He put the books on the shelf out of order.
I can't get out of this notion that she may have known all along.
Is there any way I can get out of Saturdays?.
You've got my index cards out of order again.
The lift is always out of order.
I suppose my remarks about his wife were out of order.