İnsanlar ona karşı geldiği zaman o sinirlenmek eğilimindedir.
- He tends to get angry when people oppose him.
Kızmak için neden yok.
- That's no reason to get angry.
Kızmak için hiçbir neden yok.
- There's no reason to get angry.
Ofisime varmak yaklaşık on beş dakika alır.
- It takes about 15 minutes to get to my office.
İstasyona erken varmak için çaba harcadı.
- He made an effort to get to the station early.
Çalışmaya başlamak zorundayım.
- I have to get to work.
İşe başlamak istiyorum.
- I want to get to work.
Tom kolayca sinirlenen insanlardan hoşlanmaz.
- Tom doesn't like people who get angry easily.
John kendi tarzıyla yapmazsa, sinirlenme eğilimindedir.
- John tends to get angry when he doesn't have his own way.
JR istasyonuna yürüyerek ulaşmak kaç dakika sürer?
- How many minutes does it take to get to the JR station on foot?
Onlar Avrupa'ya ulaşmak için umutsuzdu.
- They were desperate to get to Europe.
He's refusing to testify. I think the Mob got to him.
This job's really getting to me. I don't know how much longer I'll last.