gesunden

listen to the pronunciation of gesunden
Немецкий Язык - Турецкий язык
s. ~ werden
Английский Язык - Турецкий язык

Определение gesunden в Английский Язык Турецкий язык словарь

healthy
{s} sağlıklı

Balık yemek eskiden olduğu kadar şimdi sağlıklıklı mıdır? - Is eating fish as healthy now as it used to be?

Havuç sağlıklı bir aperatiftir. - A carrot is a healthy snack.

healthy
{s} sağlığa yararlı
healthy
sağlık

Sağlıklı yemek daha pahalı mıdır? - Is eating healthy more expensive?

Sağlıklı olan adam sağlığın değerini bilmez. - A healthy man does not know the value of health.

healthy
{s} yararlı
healthy
(Bilgisayar) hatasız
healthy
tosuncuk
healthy
healthiness sıhhat
healthy
{s} sağlığa yarar
healthy
{s} demir gibi
healthy
{s} büyük

Büyükbabası yaşına göre hâlâ oldukça sağlıklı. - His grandfather is still very healthy for his age.

Büyükbabam her sabah ölçülü egzersiz yapar, güçlü ve sağlıklı olmasının nedeni budur. - My grandfather does moderate exercise every morning, which is why he is strong and healthy.

healthy
(Tıp) Zinde, sıhhatli
healthy
{s} kuvvetli
healthy
{s} önemli

Sağlıklı ve dengeli bir diyet hepimiz için çok önemlidir. - A healthy and balanced diet is very important for all of us.

Neden sağlıklı yiyecek yemek önemlidir? - Why is it important to eat healthy food?

healthy
{s} sağlam
healthy
healthily sıhhi bir şekilde
healthy
sıhhate yarar
Немецкий Язык - Английский Язык
to recover (from something)
to be healed/restored to health
healthy
Bei gesunden Zellen spielt das Gen p53 die Rolle eines Detektivs, der DNS-Schäde
In healthy cells, the gene p53 plays the role of a detective, tracking down DNA damage
Prinzip des gesunden Mittelmaßes
Goldilocks principle
ganz gesunden
to be restored to full health
seinen gesunden Menschenverstand benutzen
to use common sense