Hikayenin mutlu bir sonu vardı.
- Die Geschichte ist gut ausgegangen.
Lütfen bana hikayeyi ayrıntılı olarak anlat.
- Bitte erzähl mir die Geschichte ganz genau.
O bize tarih öğretiyor.
- He teaches us history.
Tarihi, coğrafyaya tercih ederim.
- I prefer history to geography.
Tarih geçmişle ilgilenir.
- History deals with the past.
Firmamızın uzun, uzun bir geçmişi var.
- Our company has a long, long history.
Uzun bir tarihçesi olan dilleri öğrenmeyi tercih ederim.
- I prefer learning languages that has a long history.
MSN' deki sohbetlerimizin tarihi kayıtları neredeler?
- Where are the history records of our chats on MSN?
MSN sohbetlerimizin tarihi kayıtları neredeler?
- Where are the history records of our MSN chats?
Bu gerçek bir hikaye.
- It is a true history.
Tom'un bir madde bağımlılığı hikayesi var.
- Tom has a history of drug abuse.
Şu ikizler hakkındaki gazete makalesini hatırlattım.
- I recalled a newspaper story about those twins.
Sana bir hikaye anlatmak istiyorum.
- I want to tell you a story.
Hikaye anlatmak ister misin, yoksa benim anlatmam mı gerekiyor?
- Do you want to tell the story, or should I?
Onun gösterdiği fotoğraf onun hikayesine renk kattı.
- The photo he showed added color to his story.
Ben iki katlı bir evde yaşarım.
- I live in a two story house.