Çocuklarımı yetiştireceğim böylece hurafeden korunmuş olacaklar.
- I will raise my children so that they will be protected from superstition.
Tom üç adam tarafından korunuyor.
- Tom is being guarded by three men.
Askerler köprüyü korudular.
- The soldiers guarded the bridge.
Çevreleyen tepeler kasabayı korudu.
- The surrounding hills protected the town.
Tehlikeye karşı kendimizi koruduk.
- We protected ourselves against danger.
Korunan alanlarda avcılık yasaktır.
- In protected areas hunting is prohibited.
Bu, Boston’un en sıkı korunan sırlarından biridir.
- This is one of Boston's most closely guarded secrets.
Yakından korunan bir sırdır.
- It's a closely guarded secret.