His weight strained the rope.
- Onun ağırlığı ipi gerdi.
Their marriage has been strained lately because of financial problems.
- Mali sıkıntılar nedeniyle evlilikleri son zamanlarda gerildi.
Everybody in the car said they wanted to get out and stretch their legs.
- Arabaki herkes arabadan çıkmak ve bacaklarını germek istediğini söyledi.
I can't stretch my right arm.
- Sağ kolumu geremiyorum.
The atmosphere in Washington became very tense.
- Washington'daki atmosfer çok gergin oldu.
What Jane said made the atmosphere less tense.
- Jane'in söylediği ortamı daha az gerdi.
Relax. You're all tensed up.
- Rahatlayın. Hepiniz gerginsiniz.
His weight strained the rope.
- Onun ağırlığı ipi gerdi.
Tom has been under a lot of strain recently.
- Tom son zamanlarda çok fazla gergin.
He stretched and took a deep breath.
- Gerindi ve derin bir nefes aldı.
Dad stretched after dinner.
- Babam akşam yemeğinden sonra gerindi.
Though the doctor did his best, the patient's recovery was slow.
- Doktor elinden geleni yapmasına rağmen hastanın iyileşmesi yavaş gerçekleşti.
He soon recovered his composure.
- Kısa sürede soğukkanlılığını geri kazandı.
Mongolian nomads live in gers.