O adam gelecek hafta duruşmaya gidiyor.
- That man is going on trial next week.
Tanık duruşmada konuştuğu sırada gergin görünmüyordu.
- The witness did not seem nervous when he spoke at the trial.
Tom yargılamaya gelmeyecek.
- Tom won't show up for trial.
Bu bir yargılama değil bir duruşmadır.
- This is a hearing, not a trial.
Tom'un testi ne zamandı?
- When was Tom's trial?