geri gitme

listen to the pronunciation of geri gitme
Турецкий язык - Английский Язык
reversing
regress
geri gitmek
go back

I imagine that Tom will eventually run out of money and have to go back home. - Sanırım sonunda Tom parasız kalacak ve eve geri gitmek zorunda kalacak.

Tom didn't want to go back to Boston. - Tom Boston'a geri gitmek istemiyordu.

geri git
(Bilgisayar) go back

You'd better go back home now. - Şimdi eve geri gitsen iyi olur.

I won't go back there. - Oraya geri gitmeyeceğim.

geri gitmek
return
geri gitmek
reach back
geri gitmek
back up
geri gitmek
reverse
geri git
{f} regressing
geri git
{f} regress
geri git
gone back
geri git
went back
geri gitmek
a) to go back, to return b) to retrogress, to retrograde, to decline c) (taşıtla) to reverse
geri gitmek
retrograde
geri gitmek
regress
geri gitmek
repass
geri gitmek
1. to go back, return. 2. to take a turn for the worse. 3. (for a timepiece) to be slow, lose time
geri gitmek
retrocede
geri gitmek
recede
geri gitmek
(Fiili Deyim ) go astern
geri gitme
Избранное