geri dönmemek üzere

listen to the pronunciation of geri dönmemek üzere
Турецкий язык - Английский Язык
for good

Maybe Tom should consider the possibility that Mary has left him for good. - Belki Tom Mary'nin geri dönmemek üzere onu terk ettiği olasılığını göz önünde bulundurmalı.

She has decided to live in the United States for good. - Onlar geri dönmemek üzere Amerika Birleşik Devletlerinde yaşamaya karar verdi.

Forever; permanently

A bad haircut is no fun, but at least you're not stuck with it for good, only until it grows out.

forever, permanently
for a long time without essential change; "he is permanently disabled"
geri dönmemek üzere
Избранное