I was excited by the promise of reimbursement from my purchase.
- Satın alma işlemimden geri ödeme sözü ile heyecanlıydım.
I lost my receipt. Can I still get a refund?
- Fişimi kaybettim. Hâlâ bir geri ödeme alabilir miyim?
They wouldn't give me a refund.
- Onlar bana geri ödeme yapmadı.
Sami's payback would come on Christmas day.
- Sami'nin geri ödemeleri noel gününde gelir.
He wants to pay back the money he owes.
- Borçlandığı parayı geri ödemek istiyor.
She didn't pay back the money.
- O, parayı geri ödemedi.