He did not return her love.
- O onun aşkını geri çevirmedi.
It stands to reason that I should decline the offer.
- Öneriyi geri çevirmek zorunda olmam makul görünüyor.
Tom had to politely decline.
- Tom kibarca geri çevirmek zorunda kaldı.
He got them to reject it.
- O onlara onu geri çevirtti.
She rejected his offer of help.
- O, onun yardım teklifini geri çevirdi.