It is not necessary for us to attend this lecture.
- Bu konferansa katılmamıza gerek yok.
It is not necessary to say that she is an excellent pianist.
- O'nun mükemmel bir piyanist olduğunu söylemeye gerek yok.
There is no need to be unnecessarily anxious about the outbreak.
- Salgından gereksiz yere endişelenmeye gerek yok.
There is no need for you to go yet.
- Henüz gitmene gerek yok.