Bay Hawk nazik bir beyefendidir.
- Mr. Hawk is a kind gentleman.
Ken ile gidiyorum. O, serin, nazik ve akıllı. Dahası, o bekar!
- I'm going with Ken. He is cool, gentle and smart. What's more, he is single!
Kibar görünüşlü yaşlı adam kalktı ve elini bana verdi.
- The gentle-looking old man got up and gave his hand to me.
Tom çok kibar bir insandır.
- Tom is a very gentle person.
Tom sevgi dolu ve şefkatli bir beyefendi.
- Tom is a loving and caring gentleman.
Yaşlandıkça, daha hoşgörülü oldu.
- As he grew older, he became gentler.
O, kapıyı hafifçe itti.
- She gave the door a gentle push.
Tom, Mary'yi yavaşça itti.
- Tom gave Mary a gentle push.
Onun sesi yumuşak ve kibardı.
- His voice was soft and gentle.
Çocuklarla yumuşak bir sesle konuştu.
- She spoke to the children in a gentle voice.