When Columbus discovered America, bison (American buffalo) inhabited a wide-ranging area.
- Columbus Amerika'yı keşfettiği zaman, bizon ( Amerikan mandası ) geniş bir alanda yaşıyordu.
My living room has wide windows.
- Oturma odamda geniş pencereler var.
Jim has broad shoulders.
- Jim'in geniş omuzları var.
I am told he has a broad back.
- Bana onun geniş bir arkası olduğu söylendi.
To calculate the volume, multiply the length by the width by the depth.
- Hacimi hesaplamak için uzunluğu genişlikle ve derinlikle çarp.
The width of the road is insufficient for safe driving.
- Yolun genişliği güvenli sürüş için yetersiz.
General Motors laid off 76,000 workers.
- General Motors 76,000 işçisini işten çıkardı.
Lemma 5 cannot be generalized to arbitrary artinian rings.
- Lemma 5 gelişigüzel seçilmiş Artin halkaları ile genellenemez
Usually, I'll be gone before the morning light.
- Genellikle, sabah ışığından önce gitmiş olurum.
In general, men are taller than women.
- Generally, men are taller than women.
He was a general in the Second World War.
- He was a general in WWII.
New York'un caddeleri çok geniş.
- New York'un caddeleri çok geniştir.
New York'un caddeleri çok geniştir.
- New York'un caddeleri çok geniş.
Eskiden cinsiyetin doğuştan kazanıldığını savunanlardandım, ama artık ikili cinsiyet sistemine çok karşıyım.
- I used to be really cis, but by now I've become pretty genderqueer.
Onların eski nesille hiç ortak yanları yok.
- They have nothing in common with the older generation.
Bilgisayarı bozdun. Aferin, dahi.
- You broke the computer. Nice going, genius.
Japon öğrencilerinin genel kültür bilgisinden etkilendim.
- I was impressed by the general knowledge of Japanese students.