O bana parmak uçları ile ensemin üzerine hafifçe dokundu ve bu beni ürpertti.
- She touched me lightly on the nape of the neck with the tips of her fingers and it made me shudder.
Bir bakıma uzun boyunlu ve dişsiz çok büyük çenesi olan dev dinozorlar gibi şu görüntüler ortaya çıktı.
- Those shadows appeared in a way like giant dinosaurs, with a long neck and a very big jaw without teeth.
Tom siyah bir boyunluk takıyordu.
- Tom was wearing a neck brace.
Yaka onun boynunu yıprattı.
- The collar chafed her neck.
Kediyi boynundan yakaladım.
- I seized the cat by the neck.