Stretch the pizza with your hands.
- Pizzayı elinizle genişletin.
His company is extending its business.
- Şirketi işini genişletiyor.
From Sendai I extended my journey to Aomori.
- Seyahatimi Sendai'den Aomori'ye kadar genişlettim.
Television helps us widen our knowledge.
- Televizyon bilgimizi genişletmemize yardımcı olur.
He widened his small circle of friends.
- O, küçük arkadaş çevresini genişletti.
He widened his small circle of friends.
- O, küçük arkadaş çevresini genişletti.
They widened the road.
- Onlar yolu genişletti.
Travel broadens your mind.
- Seyahat aklınızı genişletir.
Good films broaden our horizons.
- İyi filmler ufuklarımızı genişletir.
My attic will be expanded.
- Benim tavan genişletilecek.
He expanded his research.
- O, araştırmasını genişletti.
University education is designed to expand your knowledge.
- Üniversite eğitimi bilginizi genişletmek için tasarlanmıştır.
With work, we can expand our markets.
- Çalışarak, pazarlarımızı genişletebiliriz.
Will the universe expand indefinitely?
- Evren sonsuza kadar genişleyecek mi?
The workers are expanding the road.
- İşçiler yolu genişletiyor.
The workers are expanding the road.
- İşçiler yolu genişletiyor.