Stretch the pizza with your hands.
- Pizzayı elinizle genişletin.
His company is extending its business.
- Şirketi işini genişletiyor.
From Sendai I extended my journey to Aomori.
- Seyahatimi Sendai'den Aomori'ye kadar genişlettim.
He widened his small circle of friends.
- O, küçük arkadaş çevresini genişletti.
They widened the road.
- Onlar yolu genişletti.
They widened the road.
- Onlar yolu genişletti.
He widened his small circle of friends.
- O, küçük arkadaş çevresini genişletti.
Travel broadens your mind.
- Seyahat aklınızı genişletir.
Good movies broaden your horizons.
- İyi filmler ufkunuzu genişletir.
My attic will be expanded.
- Benim tavan genişletilecek.
A heath is often created or expanded by fire, which prevents the growth of trees.
- Ağaçların büyümesini engelleyen bir fundalık sık sık yangın tarafından oluşturulur ya da genişletilir.
With work, we can expand our markets.
- Çalışarak, pazarlarımızı genişletebiliriz.
University education is designed to expand your knowledge.
- Üniversite eğitimi bilginizi genişletmek için tasarlanmıştır.
The workers are expanding the road.
- İşçiler yolu genişletiyor.
University education is designed to expand your knowledge.
- Üniversite eğitimi bilginizi genişletmek için tasarlanmıştır.
The workers are expanding the road.
- İşçiler yolu genişletiyor.