Generally speaking, the climate in England is mild.
- Genelde, İngiltere'de iklim yumuşaktır.
We generally drink tea after a meal.
- Biz genellikle bir öğünden sonra çay içeriz.
Osteoporosis is more common in advanced age, and is often a concern for post-menopausal women.
- Osteoporoz ileri yaşlarda daha yaygındır ve genellikle menopoz sonrası kadınlar için bir sorundur.
Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets.
- Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir.
The public at large are dissatisfied with the present government.
- Halkın geneli mevcut hükümetten memnun değil.
Couples don't usually hold hands in public here.
- Çiftler burada halk içinde genellikle el ele tutuşmazlar.
Broadly speaking, dogs are more faithful than cats.
- Genellikle, köpekler kedilerden daha sadıktırlar.
It is dangerous to generalise about a situation which you do not fully understand.
- Tamamen anlamadığın bir durum hakkında genelleme yapmak tehlikelidir.
As is often the case with educated people, he likes classical music better than popular music.
- Genellikle eğitimli insanlarda olduğu gibi o klasik müziği popüler müzikten daha çok seviyor.
Generally speaking, Japanese cars are popular overseas.
- Genelde Japon arabaları denizaşırı ülkelerde daha popüler.
My grandfather usually eats breakfast at six.
- Büyükbabam sabah kahvaltısını genellikle saat altıda yer.
There is so much pollution in New York that joggers often wear masks when running.
- New York'ta o kadar çok kirlenme var ki koşucular genellikle maske takarlar.
Universal suffrage was a major achievement.
- Genel seçim hakkı büyük bir başarıydı.
Bad cold is prevailing throughout the country.
- Kötü bir soğuk algınlığı ülke genelinde hüküm sürüyor.
Bad cold is prevailing throughout the country.
- Ülke genelinde soğuk hava hüküm sürüyor.