That theory isn't generally accepted.
- O teori genelde kabul edilmez.
Generally speaking, the climate in England is mild.
- Genelde, İngiltere'de iklim yumuşaktır.
Tom is just hairy in general.
- Tom genelde kıllıdır.
In general, the Japanese are polite.
- Genelde, Japonlar kibardırlar.
Tom usually listens to a radio station that plays classic rock.
- Tom genelde klasik rock çalan bir radyo istasyonunu dinler.
Bats usually fly in the dark.
- Yarasalar genelde karanlıkta uçar.
Altogether, it was a success.
- Genelde, bu bir başarıydı.
Altogether, things are going well.
- Genelde işler iyi gidiyor.
Japan, for the most part, is a lovely place to live.
- Japonya genelde yaşamak için güzel bir yerdir.
They argue a lot, but for the most part they get along quite well together.
- Onlar çok tartışır ama genelde birlikte oldukça iyi geçinirler.
How much beer people drink largely depends on the weather.
- İnsanların ne kadar bira içtiği genelde havaya bağlıdır.
Generally speaking, men are stronger than women.
- Genelde erkekler kadınlardan daha güçlüdür.
Generally speaking, children like to play outdoors.
- Genelde çocuklar açık havada oynamayı sever.
By and large, Tom is an easygoing person in almost everything he does.
- Genelde, Tom neredeyse yaptığı her şeyde uyumlu bir insandır.
Generally speaking, the climate in England is mild.
- Genelde, İngiltere'de iklim yumuşaktır.
Lemma 5 cannot be generalized to arbitrary artinian rings.
- Lemma 5 gelişigüzel seçilmiş Artin halkaları ile genellenemez
Osteoporosis is more common in advanced age, and is often a concern for post-menopausal women.
- Osteoporoz ileri yaşlarda daha yaygındır ve genellikle menopoz sonrası kadınlar için bir sorundur.
Antibiotics are commonly enzymatic inhibitors.
- Antibiyotikler genellikle enzimatik inhibitörlerdir.
The public at large are dissatisfied with the present government.
- Halkın geneli mevcut hükümetten memnun değil.
Couples don't usually hold hands in public here.
- Çiftler burada halk içinde genellikle el ele tutuşmazlar.
Broadly speaking, dogs are more faithful than cats.
- Genellikle, köpekler kedilerden daha sadıktırlar.
It is dangerous to generalise about a situation which you do not fully understand.
- Tamamen anlamadığın bir durum hakkında genelleme yapmak tehlikelidir.
As is often the case with educated people, he likes classical music better than popular music.
- Genellikle eğitimli insanlarda olduğu gibi o klasik müziği popüler müzikten daha çok seviyor.
Generally speaking, Japanese cars are popular overseas.
- Genelde Japon arabaları denizaşırı ülkelerde daha popüler.
My grandfather usually eats breakfast at six.
- Büyükbabam sabah kahvaltısını genellikle saat altıda yer.
There is so much pollution in New York that joggers often wear masks when running.
- New York'ta o kadar çok kirlenme var ki koşucular genellikle maske takarlar.
Universal suffrage was a major achievement.
- Genel seçim hakkı büyük bir başarıydı.
Bad cold is prevailing throughout the country.
- Kötü bir soğuk algınlığı ülke genelinde hüküm sürüyor.
Bad cold is prevailing throughout the country.
- Ülke genelinde soğuk hava hüküm sürüyor.