General Motors 76,000 işçisini işten çıkardı.
- General Motors laid off 76,000 workers.
Genelde, İngiltere'de iklim yumuşaktır.
- Generally speaking, the climate in England is mild.
Bu hayvanın, bazı kalıtsal sorunları varmış gibi görünüyor.
- There seems to be some genetic problem with this animal.
Kistik fibrozis, kalıtsal bir hastalıktır.
- Cystic fibrosis is a genetic disease.
Genler DNA'nın belirli bir sıralanmasından oluşur.
- Genes consist of a specific sequence of DNA.
Genlerin kendilerini nasıl ifade ettiklerini kontrol altına alabilecek yeni teknolojiler geliştiriliyor.
- New technologies are being developed that will be able to control how genes express themselves.
People in general are against the new law.
- İnsanlar genellikle yeni yasaya karşı.
In general, people were against the consumption tax.
- Genellikle insanlar tüketim vergisine karşıdırlar.
Tom isn't up yet. He usually stays in bed until 7:30.
- Tom henüz kalkmadı. O genellikle 7.30'a kadar yatakta kalır.
Gilbert is late yet again.
- Gilbert gene geç kaldı.
I doubt that Tom would help, but you should still ask him.
- Tom'un yardımcı olacağından kuşkuluyum, ama yine de ona sormalısınız.
Still, the war was not over.
- Yine de, savaş bitmedi.
Nevertheless, I want to go there.
- Yine de oraya gitmek istiyorum.
Nevertheless, I'm extremely proud.
- Yine de ben son derece gurur duyuyorum.
Shit, once again I missed the train!
- Kahretsin, yine treni kaçırdım.
Tom is back to normal.
- Tom yine normale döndü.
After the iron had cooled off, Mary wrapped the electrical cord around the iron, put the iron back on the shelf, folded up the ironing board, and put it away back in the closet.
- Ütü soğuduktan sonra Mary elektrik kablosunu ütüye sardı, ütüyü tekrar rafa koydu, ütü masasını katladı ve onu yine dolaba kaldırdı.
Once more, the fundamentalist ideologies oppose to the great historical advances.
- Yine, köktenci ideolojiler büyük tarihsel ilerlemelere karşı çıkarlar.
It's crowded again today.
- Bugün yine kalabalık.
I tried my best, only to fail again.
- Elimden geleni yaptım, yine de başarısız oldum.
Still, the war was not over.
- Yine de, savaş bitmedi.
He's over 30 but still financially dependent on his parents.
- O, 30 yaşın üstünde ama yine de mali açıdan ailesine bağlı.