İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi.
- The labor unions had been threatening the government with a general strike.
Biz genellikle bir öğünden sonra çay içeriz.
- We generally drink tea after a meal.
Kistik fibrozis, kalıtsal bir hastalıktır.
- Cystic fibrosis is a genetic disease.
Bu hayvanın, bazı kalıtsal sorunları varmış gibi görünüyor.
- There seems to be some genetic problem with this animal.
Genlerin rastgele mutasyonu olmadan hiçbir evrim olmazdı.
- Without the random mutation of genes there would be no evolution.
Genler DNA'nın belirli bir sıralanmasından oluşur.
- Genes consist of a specific sequence of DNA.
After eight months, he eventually started dating girls again.
- Sekiz ay sonra, nihayet gene kızlarla çıkmaya başladı.
The two generals met again the next day.
- İki general ertesi gün tekrar buluştular.
Gilbert is late yet again.
- Gilbert gene geç kaldı.
Tom isn't up yet. He usually stays in bed until 7:30.
- Tom henüz kalkmadı. O genellikle 7.30'a kadar yatakta kalır.
Tom and Mary argue a lot, but they still get along quite well together.
- Tom ve Mary çok tartışırlar ama yine de birlikte oldukça iyi geçinirler.
I doubt that Tom would help, but you should still ask him.
- Tom'un yardımcı olacağından kuşkuluyum, ama yine de ona sormalısınız.
Now I live in a city. Nevertheless, the distance between my house and the large forest is only about a kilometer.
- Şimdi bir şehirde yaşıyorum. Yine de, evim ve büyük orman arasındaki mesafe yalnızca bir kilometre civarında.
Nevertheless, I want to go there.
- Yine de oraya gitmek istiyorum.
Shit, once again I missed the train!
- Kahretsin, yine treni kaçırdım.
I'll probably come back here again tomorrow.
- Galiba yarın yine buraya geri geleceğim.
After the iron had cooled off, Mary wrapped the electrical cord around the iron, put the iron back on the shelf, folded up the ironing board, and put it away back in the closet.
- Ütü soğuduktan sonra Mary elektrik kablosunu ütüye sardı, ütüyü tekrar rafa koydu, ütü masasını katladı ve onu yine dolaba kaldırdı.
Once more, the fundamentalist ideologies oppose to the great historical advances.
- Yine, köktenci ideolojiler büyük tarihsel ilerlemelere karşı çıkarlar.
It's crowded again today.
- Bugün yine kalabalık.
Hanako has forgotten her umbrella again.
- Hanako yine şemsiyesini unuttu.
Still, the war was not over.
- Yine de, savaş bitmedi.
Sami was repeating that over and over.
- Sami onu tekrar tekrar yineliyordu.