Her sevgili nesne, bir cennetin merkez noktasıdır.
- Every beloved object is the center point of a paradise.
Benim sevgilim bahçesine gelsin ve elma ağaçlarının meyvesini yesin.
- Let my beloved come into his garden, and eat the fruit of his apple trees.
Hiçbir şey birinin boşa yaptığı kadar sevilen değildir.
- Nothing is as beloved as what one does in vain.
Sevilen kişi olmadan hayatın hiç anlamı yoktur.
- Life without beloved person has no sense.
Merhaba, canım, sevgilim, tatlım, kaderim. Günün nasıldı?
- Hi, my dear, my darling, my honey, my destiny. How was your day?
She's loved by her friends.
- Sie wird von ihren Freunden geliebt.
Nobody has ever loved him.
- Niemand hat ihn jemals geliebt.