We could all see it coming, couldn't we?
- Hepimiz onun gelişini gördük, değil mi?
Did you notice him coming in?
- Onun içeri gelişini fark ettin mi?
Ken is waiting for the arrival of the train.
- Ken trenin gelişini bekliyor.
The arrival of the troops led to more violence.
- Askerlerin gelişi daha fazla şiddete yol açtı.
Trade between the two countries has been steadily growing.
- İki ülke arasındaki ticaret sürekli gelişiyor.
Reading helps you build up your vocabulary.
- Okumak kelime dağarcığınızı geliştirmenize yardım eder.
I want to build up my vocabulary.
- Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.
The fine arts flourished in Italy in the 15th century.
- Güzel sanatlar on beşinci yüzyılda İtalya'da gelişti.
After First Contact, the material and spiritual development of humanity flourished.
- İlk temastan sonra, insanlığın maddesel ve ruhsal gelişimi ilerledi.
The advent of the euro is the beacon for the new millennium.
- Euronun gelişi yeni binyılın işaretidir.
The tribe wasn't delighted about the advent of the peacemaker.
- Kabile arabulucunun gelişi hakkında memnun değildi.