Recent developments caused them to change their travel plans.
- Son gelişmeler onların seyahat planlarını değiştirmelerine neden oldu.
Commerce led to the development of cities.
- Ticaret şehirlerin gelişmesine neden oldu.
He made remarkable progress in English.
- İngilizcede kayda değer bir gelişme yaptı.
He has made rapid progress in English.
- O, İngilizcede hızlı bir gelişme yaptı.
Improvements in technology helped them succeed.
- Teknolojideki gelişmeler onların başarmasına yardım etti.
There was steady economic improvement.
- İstikrarlı ekonomik gelişme vardı.
Recent advances in medicine are remarkable.
- Tıptaki son gelişmeler dikkat çekiyor.
The recent advances in medicine are remarkable.
- Tıptaki son gelişmeler dikkat çekicidir.
Our work began to flourish.
- İşlerimiz gelişmeye başladı.
Change can sometimes be difficult, but it can also open up new opportunities and be a means of personal growth and development.
- Değişim bazen zor olabilir, ancak yeni fırsatlar yaratabilir ve kişisel büyüme ve gelişme aracı olabilir.
We could all see it coming, couldn't we?
- Hepimiz onun gelişini gördük, değil mi?
I saw him coming upstairs.
- Onu üst kata gelişini gördüm.
Ken is waiting for the arrival of the train.
- Ken trenin gelişini bekliyor.
The arrival of the troops led to more violence.
- Askerlerin gelişi daha fazla şiddete yol açtı.
98% of hungry people live in developing countries.
- Aç insanların % 98'i gelişmekte olan ülkelerde yaşar.
India is a developing country.
- Hindistan gelişmekte olan bir ülkedir.
Recent developments caused them to change their travel plans.
- Son gelişmeler onların seyahat planlarını değiştirmelerine neden oldu.
Here are the latest developments.
- İşte en son gelişmeler.
Advanced countries must give aid to developing countries.
- Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler.
Trade between the two countries has been steadily growing.
- İki ülke arasındaki ticaret sürekli gelişiyor.
I want to build up my vocabulary.
- Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.
Reading helps you build up your vocabulary.
- Okumak kelime dağarcığınızı geliştirmenize yardım eder.
Our work began to flourish.
- İşlerimiz gelişmeye başladı.
The fine arts flourished in Italy in the 15th century.
- Güzel sanatlar on beşinci yüzyılda İtalya'da gelişti.
The advent of the euro is the beacon for the new millennium.
- Euronun gelişi yeni binyılın işaretidir.
The story revolves around a mysterious adventure.
- Hikaye gizemli bir macera etrafında gelişiyor.