Kim means to be a diplomat in the future.
- Kim gelecekte bir diplomat olmaya niyet ediyor.
I would like to be a pilot in the future.
- Gelecekte bir pilot olmak istiyorum.
I wish to become a dentist in future.
- Gelecekte bir dişçi olmayı istiyorum.
I must try to do better in future.
- Gelecekte daha iyisini yapmaya çalışmalıyım.
In the near future, we will be able to put an end to AIDS.
- Yakın gelecekte, AIDS'e son verebileceğiz.
There will be an energy crisis in the near future.
- Yakın gelecekte bir enerji krizi olacak.
Kim means to be a diplomat in the future.
- Kim gelecekte bir diplomat olmaya niyet ediyor.
The past can only be known, not changed. The future can only be changed, not known.
- Geçmiş sadece bilinir, değişmez. Gelecek ise sadece değişir, bilinmez.
He is likely to come.
- O muhtemelen gelecektir.
She is likely to come.
- O muhtemelen gelecek.
What will happen in the eternal future that seems to have no purpose, but clearly just manifested by fate?
- Hiçbir amacı yokmuş gibi görünen ama var olmaktan başka bir kaderi olmadığı da açık olan bir sonsuzluktaki sonsuz gelecekte neler olacak?
He will be coming to see me this afternoon.
- O, bu öğleden sonra beni görmeye gelecek.
And you have earned the new puppy that's coming with us … to the White House.
- Sen bizimle Beyaz Saray'a kadar gelecek yeni köpek yavrusu kazandın.
My sister will go to Tokyo next year.
- Kız kardeşim gelecek sene Tokyo'ya gidecek.
Bill will return next week.
- Bill gelecek hafta geri gelecek.