Onlar senin beynini yıkadılar.
- They've brainwashed you.
Medyanın yaptığı şey beyin yıkamadan başka bir şey değildir.
- What the media does is nothing but brainwashing.
Bazı insanlar reklamın bir beyin yıkama biçimi olduğunu düşünüyorlar.
- Some people think that advertising is a form of brainwashing.
Do you think Tom has been brainwashed?
- Glaubst du, Tom wurde einer Gehirnwäsche unterzogen?
Some people think that advertising is a form of brainwashing.
- Einige halten die Werbung für eine Form der Gehirnwäsche.