gehämmert

listen to the pronunciation of gehämmert
Английский Язык - Турецкий язык

Определение gehämmert в Английский Язык Турецкий язык словарь

beaten
{s} dövülmüş

Leyla dövülmüş gibi görünüyordu. - Layla looked like she had been beaten.

Tom ciddi olarak dövülmüştü. - Tom had been severely beaten.

beaten
{s} aşınmış
beaten
marizlenmek
beaten
mağlup olmak
beaten
çarpma
beaten
vurularak biçimlendirilmiş
beaten
yenik
beaten
(metal) vurularak biçimlendirilmiş
beaten
{f} vur

Hiç köpeğine vurdun mu? - Have you ever beaten your dog?

Ben hiç Tom'a vurmadım. - I've never beaten Tom.

beaten
mağlup
beaten
(yol) ayak izleriyle belirginleşmiş
beaten
dayak yemiş
beaten
{s} dövme
beaten
yenilmiş/dövülmüş
beaten
beat vur/döv/yen
beaten
(sıfat) dövme, dövülmüş, çekiçlenmiş, çiğnenmiş; aşınmış
beaten
{s} çekiçlenmiş
beaten
çiğnenmiş, üzerinden geçilmiş (patika, yol v.b.)
beaten
dövülmüş, dövme (metal)
Немецкий Язык - Английский Язык
thumped on the door
beaten
hammered
thumped
pounded
hammered out
gehämmert (Metall)
wrought (metal)