Dün gece kurutmak için çamaşırı dışarı astım ve sabaha kadar kaya gibi donmuştu.
- I hung the laundry out to dry last night and by morning it had frozen hard as a rock.
Kemikler buzda donmuş olarak kaldı.
- The bones remained frozen in the ice.
Dondurulmuş yoğurda can atıyorum.
- I'm dying for frozen yogurt.
Bazen dondurulmuş sebze alırım.
- Sometimes, I buy frozen vegetables.
Çok soğuk vardı, bu nedenle göl dondu.
- It's been very cold, so the lake is frozen.
Gece o kadar soğuktu ki döndüğümde neredeyse donmuştum.
- The night was so chilly that when I returned I was almost frozen.
İliklerime kadar dondum.
- I was frozen to the bone.
Kemikler buzda donmuş olarak kaldı.
- The bones remained frozen in the ice.
The mammoth was frozen shortly after death.