gecikmek

listen to the pronunciation of gecikmek
Турецкий язык - Английский Язык
be late

I don't want to be late. - Gecikmek istemiyorum.

We don't want to be late. - Gecikmek istemiyoruz.

delay
hold up
late

We don't want to be late. - Gecikmek istemiyoruz.

I don't want to be late. - Gecikmek istemiyorum.

retard
linger
laten
be delayed
lag
fall behind with
be hung up
to be delayed, be late
be tardy
to be late, to delay
lag behind
hold off
hang fire
gecikme
delay

I must set about that work without delay. - Gecikmeden o işe başlamalıyım.

The bus has a delay of ten minutes. - Otobüsün on dakikalık bir gecikmesi var.

gecikmek (bir işte)
get behind in
gecikme
{i} detention
gecikme
hold up
gecikme
delayed

In case the shipment is delayed, we have special delay insurance. - Nakliyatın gecikme ihtimaline karşı özel gecikme sigortamız var.

It makes no difference whether the train is delayed or not. - Trenin gecikmeli olup olmadığı hiç önemli değil.

gecikme
latency
gecikme
hold-up
gecikme
lentor
gecikme
late

He invented an excuse for being late. - Gecikmesine bir bahane uydurdu.

How much is the late fee? - Gecikme ücreti ne kadar?

gecikme
(Ticaret) default
gecikme
deferment
gecikme
deferral
gecikme
lagging
gecikme
tarriance
gecikme
retard

Don't mind Tom. He's a little retarded. - Tom'a aldırmayın. O biraz gecikmeli.

gecik
{f} lagging
gecik
{f} lag

Employment continued to lag. - İş gecikmeye devam etti.

How can I fix the lag? - Gecikmeyi nasıl düzeltebilirim?

gecik
{f} delay

The weather will delay the start of the race. - Hava yarışın başlamasını geciktirecek.

Possibly, the accident will delay his arrival. - Kaza onun gelişini muhtemelen geciktirecek.

gecikme
tardiness
gecikme
time delay
gecikme
time lag
gecikme
lag

How can I fix the lag? - Gecikmeyi nasıl düzeltebilirim?

Employment continued to lag. - İş gecikmeye devam etti.

gecikme
interarrival
gecikme
being late

being late to ( could not cacht up) or being late to apointment.

gecikme
delay of
gecikme
retardation
gecikme
lateness

I will overlook your lateness this time. - Ben senin gecikmeni bu kez göz ardı edeceğim.

gecikme
delay; time lag; lateness
gecikme
delay, lateness; being behind schedule
gecikme
leeway
gecikme
hysteresis
gecikme
tieup
Турецкий язык - Турецкий язык
Geç kalmak, herhangi bir işi kararlaştırılan zamandan sonra yapmak
Gecikme
(Hukuk) TEEHHÜR
Gecikme
(Hukuk) RÖTAR
gecikme
Gecikmek işi, teehhür, rötar
gecikme
Gecikmek işi, teehhür, rötar: "Zaten gecikmemin sebebi evi aramak oldu."- P. Safa
gecikmek
Избранное