I work nights.
The baby cried all night.
- Bebek tüm gece ağladı.
I'd like to stay one more night. Is that possible?
- Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?
At daytime, we see the clear sun, and at nighttime we see the pale moon and the beautiful stars.
- Gündüzleri açık bir güneş görürüz, ve geceleri solgun bir ay ve güzel yıldızları görürüz.
I work in the nighttime.
- Ben gece vakti çalışırım.
Aardvarks are nocturnal animals.
- Karıncayiyenler gececil hayvanlardır.
These are a kind of nocturnal flowers.
- Bunlar bir tür gececil çiçeklerdir.
The delay forced us to stay overnight in an expensive hotel.
- Gecikme bizi pahalı bir otelde bir gece kalmaya zorladı.
They want Tom to stay overnight.
- Onlar Tom'un geceleyin kalmalarını istedi.
I awoke three times in the night.
- Gece üç defa uyandım.
I didn't dream in the night.
- Ben gece rüya görmedim.
The moon shines at night.
- Ay geceleyin parıldar.
Linda came home late at night.
- Linda gece eve geç geldi.
He played two very beautiful Chopin nocturnes on his birthday two years ago.
- O iki yıl önce doğum gününde iki çok güzel gece müziği çaldı.
Aardvarks are nocturnal animals.
- Karıncayiyenler gececil hayvanlardır.
In the evening, I read my son a book.
- Geceleri oğlum için kitap okurum.
We work by day, and rest by night.
- Biz gündüz çalışırız ve gece dinleniriz.
They have to work by night.
- Onlar gece çalışmak zorundalar.
Many nights did he spend, looking up at the stars.
- O birçok geceyi yıldızlara bakarak geçirdi.
I need a room for six nights.
- Altı gece için bir odaya ihtiyacım var.
Mary'nin bu akşam bizim için akşam yemeği hazırlamasına izin vereceğiz.
- Mary'e bu gece yemek hazırlaması için izin vereceğiz.