gecede

listen to the pronunciation of gecede
Турецкий язык - Английский Язык
overnight
To send something for delivery the next day

We can overnight you the documents for signature.

During a single night

They delivered the package overnight.

To stay overnight
Throughout the night

Let it run overnight and we'll check on it in the morning.

Complete before the next morning
Items delivered or completed overnight
In the fore part of the night last past; in the evening before; also, during the night; as, the candle will not last overnight
You can say that something happens overnight when it happens very quickly and unexpectedly. The rules are not going to change overnight Almost overnight, she had aged ten years and become fat. Overnight is also an adjective. In 1970 he became an overnight success in America
An overnight stay, especially in a hotel or other lodging facility
The fore part of the night last past; the previous evening
Occurring between dusk and dawn
- See Radio Dayparts
happening in a short time or with great speed; "these solutions cannot be found overnight!"
If you overnight somewhere, you spend the night there. They had told her she would be overnighting in Sydney. Overnight is also a noun. Overnights can be arranged
A deal from today until the next business day
Foreign exchange swap from the contract day to the following working day, i e for one day (weekends for 3 days) Abbr : ON
gece
night

The baby cried all night. - Bebek tüm gece ağladı.

Dima slept with 25 men in one night and then killed them. - Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.

gece
night-time
gece
nighttime

I work in the nighttime. - Ben gece vakti çalışırım.

Even at nighttime, it was not quiet and peaceful any more. - Gece vakti bile olsa, artık sessiz ve huzurlu değil.

gece
nocturnal

Cats are nocturnal animals. - Kediler gececi hayvanlardır.

Cats are nocturnal creatures. - Kediler gece yaratıklarıdır.

gece
overnight

We stayed overnight in Hakone. - Bir geceliğine Hakone'de kaldık.

The clothes soaked in water overnight were heavy. - Suda bir gecede ıslanmış elbiseler ağırdılar.

gece
nocturnally
bir gecede
overnight

Tom became famous overnight. - Tom bir gecede ünlü oldu.

The clothes soaked in water overnight were heavy. - Suda bir gecede ıslanmış elbiseler ağırdılar.

gece
night, nighttime
gece
nocturnal, night
gece
evening, eventide
gece
night; by night, at night; nocturnal, night+
gece
in the night

I awoke three times in the night. - Gece üç defa uyandım.

They were like two ships that pass in the night. - Onlar gece geçen iki gemi gibiydi.

gece
at night

How come you call on us so late at night? - Nasıl olur da gece öyle geç saatte bizi ziyaret edersin?

Linda came home late at night. - Linda gece eve geç geldi.

gece
noct

Aardvarks are nocturnal animals. - Karıncayiyenler gececil hayvanlardır.

He played two very beautiful Chopin nocturnes on his birthday two years ago. - O iki yıl önce doğum gününde iki çok güzel gece müziği çaldı.

gece
soiree, evening, night, celebration
gece
in the evening

In the evening, I read my son a book. - Geceleri oğlum için kitap okurum.

gece
by night

We work by day, and rest by night. - Biz gündüz çalışırız ve gece dinleniriz.

They have to work by night. - Onlar gece çalışmak zorundalar.

gece
nights

I'd like the most inexpensive room you have for four nights. - Dört gece için sahip olduğunuz en ucuz odayı istiyorum.

I need a room for six nights. - Altı gece için bir odaya ihtiyacım var.

Турецкий язык - Турецкий язык

Определение gecede в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Gece
bece
Gece
tun
Gece
akşam

Mary'nin bu akşam bizim için akşam yemeği hazırlamasına izin vereceğiz. - Mary'e bu gece yemek hazırlaması için izin vereceğiz.

Gece
(Hukuk) LEYİ
Gece
tüşeb
Gece
şeb
Gece
leyl
Gece
tün
gece
Güneş battıktan gün ağarmaya başlayıncaya kadar geçen süre, tün
gece
Gece vaktinde, geceleyin
gece
Eğlence, anma vb. amaçlarla geceleri düzenlenen toplantı
gece
Eğlence, anma vb. amaçlarla geceleri düzenlenen toplantı: "Bütün çalgıları, dansları, şarkıları ve bütün külfetleriyle o geceler geldi çattı."- Y. K. Karaosmanoğlu
gece
Güneş battıktan gün ağarmaya başlayıncaya kadar geçen süre, tün, şeb: "Kel Hasan kumpanyası o gece bir komedi dram oynuyordu."- O. C. Kaygılı
gece
Bu süre içindeki karanlık
gecede
Избранное