gebären

listen to the pronunciation of gebären
Немецкий Язык - Турецкий язык
Английский Язык - Турецкий язык

Определение gebären в Английский Язык Турецкий язык словарь

delivery
veriş
delivery
(Otomotiv) geçen miktar
accouchement
lohusalık
childbirth
doğum

Karısı doğum yaparken öldü. - His wife died in childbirth.

Birçok kadın yüksek öğretime ve kariyere devam ediyor, bu nedenle evlilik ve doğum gecikiyor. - Many women pursue higher education and careers, thus delaying marriage and childbirth.

delivery
konuşma biçimi
delivery
(Avrupa Birliği) mal teslimi
delivery
doğum

Karım doğum yapıyorken benim doğum odasında olmamı gerektiren herhangi bir neden var mı? Eğer 'nafaka' kelimesi senin için bir şey ifade ediyorsa. - Is there any reason I need to be in the delivery room when my wife is giving birth? Only if the word 'alimony' means anything to you.

Ben son kez kolay bir doğum yaptım. - I had an easy delivery last time.

delivery
teslim

Teslimat fiyata dahil değildir. - Delivery is not included in the price.

Tom için bir teslimatım var. - I have a delivery for Tom.

accouchement
{i} loğusalık
accouchement
{i} doğum
childbirth
(isim) çocuk doğurma
childbirth
{i} çocuk doğurma
delivery
topa vuruş
delivery
servis deliveryman satılan malı eve kadar götüren kimse
Немецкий Язык - Английский Язык
delivery
giving birth
accouchement
parturition
labour
childbirth
born, borne}
to bear {bore
to give birth
Gebaren
comportment
Gebaren
bearing
Gebaren
conduct
jds. theatralisches Gebaren
sb.'s dramatics