This is a waterproof watch.
- Bu su geçirmez bir saat.
This is a waterproof clock.
- Bu, su geçirmez bir saat.
This container is completely watertight.
- Bu kap tamamen su geçirmez.
The R.M.S. Titanic was divided into 16 watertight compartments.
- RMS Titanik 16 tane su geçirmez bölmeye ayrıldı.
I don't like sewing because I can't thread the needle.
- İğneye iplik geçiremediğim için dikiş dikmeyi sevmiyorum.
The president's car is bulletproof.
- Başkanın arabası kurşun geçirmez.
The police officer wore a bulletproof vest.
- Polis memuru bir kurşun geçirmez yelek giydi.
Tom has already undergone surgery.
- Tom zaten ameliyat geçirmiş.
These containers are airtight.
- Bu konteynerler hava geçirmezler.
If your windows are not airtight, moisture will seep in.
- Pencereleriniz hava geçirmez değilse nem içeri sızar.
The surgeon persuaded me to undergo an operation.
- Cerrah beni bir ameliyat geçirmem için ikna etti.
The surgeon persuaded him to undergo an organ transplant.
- Cerrah bir organ nakli geçirmesi için onu ikna etti.
After the incident, our relationship underwent a sudden change.
- Olaydan sonra ilişkimiz ani bir değişim geçirdi.
I underwent major surgery last year.
- Geçen yıl büyük bir ameliyat geçirdim.
We soundproofed our basement and use it as a recording studio.
- Bodrumumuzu ses geçirmez hale getirdik ve onu bir kayıt stüdyosu olarak kullanıyoruz.
This coat is rainproof.
- Bu palto yağmur geçirmez.